PROJE ÖDEVİ
FIRAT BABAYİĞİT-1006080027
İDRİS ATICI-1006080001
ÇOCUKLARDA ÇALMA DAVRANIŞI
Pedegoglarca, okul öncesi dönemde görülen
izinsiz eşya alma bir uyum ve davranış bozukluğu olarak kabul edilmez. Zira 3-6
yaşları arasında çocuklar, ‘ben merkezci’ bir kişiliğe sahip oldukları için,
gittikleri evlerde veya kreşte arkadaşlarında gördükleri oyuncak ya da benzeri
şeyleri almakta sakınca görmezler. Bu yaşlarda çocuklar kendilerini dünyanın
merkezinde görürler. Herkes ve her şey onlara hizmet etmek ve isteklerini
karşılamak için vardır. ‘Mülkiyet’ duygusu tam olarak gelişmediği için,
çocuklar, başka birine ait eşyayı izinsiz olarak almanın kötü bir davranış
olduğunu anlamakta güçlük çekerler. Bu nedenle, ‘çalma’ davranışının bir uyum
ve davranış bozukluğu olarak ele alınabilmesi için çocuğun ilkokul çağına
gelmiş olması gerekir. Çocuklarda
bir uyum ve davranış bozukluğu olarak ortaya çıkan ve gerekli müdahaleler
yapılmadığı takdirde ilerleyen yaşlarda da görülen bu duruma psikolojide
“kleptomani” (çalmaktan haz alma ve heyecan duyma) olarak isimlendirilir.
Kleptomaniye kaynak teşkil edecek tutumları şu şekilde sıralayıp
özetleyebiliriz:
Anne babadan kaynaklanabilecek sebepler: Aşırı disiplinli ya da aşırı serbest olmak çocukları
bu tarz yanlış hareketlere yöneltebilir.
Diğer çocuklarla sürekli kıyaslanan çocuk ve aile içerisinde paradan çok
bahsediliyor olması da yine çocuğu maddi isteklere itecektir.
Çocuğu hakkında fikir sahibi olmamak, onun günlük hayatında olup bitenlerden
haberdar olmamak, çocuğun yaşadığı çaresizliklerin de göz ardı edilmesine sebep
olabilir. Ev içindeki huzursuzluk,
gerginlik, fiziksel şiddet gibi anne baba arasında olan ancak tüm aile
sistemini etkileyen olaylar ve çocuğa uzak bir aile yapısı bu davranışa yol
açabilir. Kardeşler arası kıyaslama
yapmak, çocuğu çok eleştirmek, kırıcı sözler söylemek, hiçbir olumlu geri
bildirim vermemek de çocuğun kendini ortaya koyması için başka yollar aramasına
neden olabilir.
Öz güven eksikliği: çocuk kendisini yetersiz hissederse kendisini tamamlamak için çalma ihtiyacı hissedecektir. Okulda çok para harcayan ve istediği her şeye kolay sahip olan arkadaşının; çocuk üzerinde bıraktığı olumsuz etki güven eksikliğine neden olabilir. Kendisini olandan daha başka gösterebilmek ve eksilen gururunu onarmak adına çalma eğilimi gösterebilir.
Öz güven eksikliği: çocuk kendisini yetersiz hissederse kendisini tamamlamak için çalma ihtiyacı hissedecektir. Okulda çok para harcayan ve istediği her şeye kolay sahip olan arkadaşının; çocuk üzerinde bıraktığı olumsuz etki güven eksikliğine neden olabilir. Kendisini olandan daha başka gösterebilmek ve eksilen gururunu onarmak adına çalma eğilimi gösterebilir.
Sevgi ve ilgiden kaynaklanan eksiklikler sonucu: ailede geçimsizliğin hakim olduğu
evlerdeki çocuklarda; psikolojik açıdan boşluğa düşerek çalma eğilimi
gösterebilmektedirler. Evden alamadığı sevgiyi doyumu çocuk dış dünyada
başkalarına ait olanı çalarken alabileceği ihtimalini düşünür. Bu durumda çocuk hırsızlığa eğilim gösterir ve bir süre sonra
bu durumdan keyif almaya bile başlayabilir.
Arayış içinde olan çocuk: aradığı hiçbir şeyi bulamamış
olduğunu düşünen çocuk çalmaya eğilim
gösterebilir. Yine bunu altında yatan sebep ilgi ve sevgi
eksikliğidir.
Rol- model olan aileler: çok acı ama bir gerçek de ailenin
bunu yapıyor olması da çocuğa model olmaktadır. Aile ortamında yapılan hırsızlık muhabbetleri bu konulardaki övgüler
çocuğu yüreklendirerek çalmanın erdem olduğunu düşünmeye
sürükleyerek çalma eğilimine zemin
hazırlayacaktır.
Çocuğun
temel ihtiyaçlarının karşılanmaması: Çocuğa,
yeterli harçlık verilmemesi ve gerekli araç-gerecin alınmaması.
Çocukta
mülkiyet fikrinin geliştirilmemesi: Aile çevresinin, çocuğa kendine ait mal ve
eşyanın sahibi olma kavramı ve mülkiyetle ilgili haklara saygı göstermesi
konusunda gerekli kavram ve alışkanlıkların kazandırmaması.
İntikam
alma: İntikam hissi duyulan kişiye,
bir şey yapamayacak güç ve durumda olan kimsenin, onu sahip olduğu ve çok
sevdiği bir şeyden mahrum etmesi. Başarılı bir çocukla kıyaslanan bir çocuğun,
ondan intikam almak için eşyalarını alması gibi.
Kabul
görme: Akranlarının ya da oyun
arkadaşlarının sevgisini ve takdirini kazanma amacına yönelik olarak onlara,
başkalarının bir şeylerini ikram etme. Okullarda başkalarının kalem, defter
gibi eşyalarını alan çocuklar başkalarına kendisininmiş gibi verirler. Amaç
sahip olmak değil arkadaşlarına yaranmaktır.
Aşağılık duygusu: Bazı alanlardaki
noksanlıklarını telafi etmeye yönelik olarak başarılı bir iş yapabildiğini gösterme.
Heyecan
ve haz duyma: Menfaat sağlamaya yönelik değildir. Ruhsal
rahatsızlığın etkisiyle yapılır, tamamen heyecan ve haz duymaya yöneliktir.
Özdeşleşme:
Özel bir grubun(çete gibi) sevgisini kazanma ve o grubun
saygıdeğer bir üyesi olma. Grubun mutluluğu için üyeliğini devam ettirmek için,
çete tarafından verilen hırsızlık görevini yerine getirme gibi.
Depresyon: Yeni bir kardeşin doğumuyla pabucunun dama atıldığını
sanan çocuk, kısa süre için annenin çantasından para aşırarak, kendisini yüzüstü
bırakan annesinden öç aldığını düşünür. Sevilmeyi ya da ana-babasının sevgisini
yitirdiğini sanan çocuk, çeşitli yollardan bu sevgiyi geri getirmeye çalışır.
Doyumsuzluk: İstekleri
sürekli karşılanmış çocuk durmadan almaya alışmış olabilir ve çocuğun istekleri
kısıtlanmadığı için sürekli almakta sakınca görmez.
ÇALMA DAVRANIŞI NASIL ÖNLENİR ?
1) Çocukta mülkiyet fikri geliştirilmelidir. Çocuğun
küçük yaşlarda bir şeye sahip olma eğilimi ona ait oyuncaklar ve eşyalar temin
edilerek doyurulmalı ve onun müsaadesi olmadan hiç bir şeyi başkalarına
verilmemelidir.
2) Çocukların asgari ihtiyaçlarının zamanında ve yeterince temin edilmelidir. Çocuğa ihtiyaçlarını karşılayabilecek belirli bir harçlık mutlaka verilmelidir. Çocuk ihtiyacı olduğunda tekrar harçlık alabileceğini bilmelidir.
3) Çocuk başkasına ait bir eşyayı almışsa onu sahibine iade etmesi sağlanılmalıdır. Çocuk bu suretle suçlanmamış ama davranışı da onaylanmamış olacaktır. Çocuğa dürüstlük ve başkalarının mülküne önem verme öğretilmelidir.
4) Anne-baba çocuğa örnek olmalı, başkalarının haklarına saygılı bireyler olarak, çocuklarına iyi örnekler sunmalıdırlar. Başkasına ait eşyalar alınmamalı, bulunmuş eşyalar geri götürülmeli, diğer insanlar kandırılmamalıdır. Otelden havlu alan baba örneği.
5) Çocuğa ihtiyacı olduğunda, kendisine ait olmayan bir eşyayı nasıl ödünç alabileceği ve bunu nasıl geri vereceği öğretilmelidir.
6) Özellikle yatılı okullarda çocukların kendilerine ait eşyaları muhafaza edecekleri dolaplar sağlanılmalıdır.
7) Anne ve babanın davranışları, dengeli ve tutarlı olmalı, aşırı sevgi ya da katı bir otorite üzerine kurulmamalıdır. Eğer evde çocuk yakın ilişkiden yoksunsa, yeterli zaman ayrılmıyorsa, aile bireyleri arasındaki ilişki güçlendirilmelidir.
8) Çocuğun her istediği şeyi anında yapmak yerine kendi isteklerini erteleyebilmesini ve kontrol etmesini öğreterek ona destek olunmalıdır.
9) Okul ortamında arkadaşlık kurabilmeye yönelik çalmalar karşısında öğretmen çocuğa sosyal kabulün farklı yollarla da sağlanabileceği konusunda destek olmalıdır.
ÇOCUK
EĞER BİR ŞEY ÇALARSA:
İlk öğrendiğiniz anda bile sakin kalmaya
çalışın. Sizin tavrınız çocuğunuzun bir sonraki davranışında belirleyici
olacaktır. Aşırı tepki vermemekle birlikte ebeveynler bu konunun önemli
olduğunu ve aile içinde değerlendirileceğini belirtmeliler. Hiçbir şey olmamış
gibi davranmak veya bunu diğer ebeveynden saklamak doğru bir yaklaşım değildir.
Çocuğun çaldığı varlığı yerine koyması, geri vermesi, yerine yenisi alması,
parasını ödemesi gibi düzeltmeler, çocuğun çalma davranışı ile ilgili olarak
sonuç yaşamasını sağlayacaktır. Çocuğa davranışının sonucunu yaşatın. Bu ağır
bir ceza veya sinirli bir anne baba tutumu olmamalı. Çocuk davranışının sonunda
olandan kendi sorumlu olmalı. Çocuk anlayabileceği bir yaştaysa “çalma”
kelimesi kullanılmalı ve bunun “ödünç”almaktan farklı bir durum olduğu
açıklanmalı. Çocuğunuzun bir şey çaldığından eminseniz ama o bunu reddediyorsa,
kendini korumaya çalışıyor ve başına ne geleceğinden emin olmak istiyordur. Bu
nedenle anne baba, çocuğun dürüst olduğu zamanlara dair olumlu geri bildirim
vermeli, eğer böyle bir durum varsa bunu hep birlikte çözüme
kavuşturacaklarının garantisini vermelilerdir. Çocuk için“hırsız” ve “yalancı”
yaftalarını yapıştırmadan, çocuğu suçlamadan altında yatan sebepleri anlamaya
çalışmalıdır. Hayal kırıklığına uğradıklarından bahsedebilir ancak asla
sevgilerini geri çekmekle tehdit etmemeli ve bu durumun çocuğu kötü bir insan
yapmadığı vurgulanmalıdır.
Sonuç olarak okul öncesi çocuklarda
çalma davranışı görürseniz; öncelikle sakin olunmalı, sert tepki gösterilmemeli.
Çocuğun bu davranışını incelerken; anne baba tutumlarında onu rahatsız ve
mutsuz eden bir duygunun farklı bir şekli olup olmadığı göz önünde
bulundurulmalıdır. Eğer devam
eden çalma davranışı varsa, bu davranışa başka uyum problemleri eşlik ediyorsa,
anne babanın yaklaşımları sonuç vermiyorsa bir uzmandan yardım almak gerekli
olabilir.
ÇALMA(HIRSIZLIK)
Herhangi bir
konunun öğretiminde doğrudan bir uygulama olarak değil bu öğretime destek
olarak kullanılan proje yöntemi; Sosyal bir çevrede yaşayan insanın gün içinde karşı
karşıya kaldığı çeşitli sorunların çözümünde , bireysel olarak veya grup
halinde aktif rol alarak, problem çözme süreci ve bilimsel yöntemleri
kullanarak ilgi ve isteği doğrultusunda bir konuya getirdiği çözüm
önerileridir. Biz de 7-8 yaşından önce çalma olarak nitelenmeyen başka birinin
eşyasını habersiz almanın altında yatan nedenleri irdeleyeceğiz.
idris Atıcı&Fırat Babayiğit
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder